Toprak içinde barındığı kayaçların bir paresi iken, kimyevi ve fiziki ayrışmalar sonucunda, zamanla dağılıyor ve ayrılıyor. Söz konusu evre neticesinde ortaya çıkan yeni kayacıkların bünyesinde farklı uzvi maddeler karışıyor. Böylece, bildiğimiz anlamdaki toprak oluşuyor. Diğer taraftan toprak oluşum sürecinin hiçbir zaman bitmediğini, bahsi geçen etkenlerle beraber dünyanın çeşitli mevkilerinde her zaman toprak oluşumunun devam ettiğini bilmek gerekiyor. Örneğin, bilim insanları ince yapılı bir toprağın varoluşu adına en az 10 asırlık bir süreye gerek duyulduğunu aktarıyor. Toprak tiplerinin meydana gelmesine etki eden beş faktör göze çarpıyor. Vakit, kayaç cinsi, nebati örtü, yer altı canlıları ve iklim toprakların oluşumunda büyük rol oynuyor. Toprağın yapısı içerisinde ayrışmış taş parçaları, çürük haldeki bitkiler veya hayvansal gübre gibi çok fazla çeşitte atık yer alıyor. Söz konusu maddeler zamanla fosil haline gelerek gübre görevi görüyor ve toprağın zenginleşerek nemlenmesine yol açıyor. Son aşamada toprağın randımanında artış gözlemleniyor.
Temel Toprak Çeşitleri
Kumlu Toprak
Toprak türleri içinde bilinirlik seviyesi en yüksek olanı olarak dikkat çeken kumlu topraklar, içerisinde ihtiva eden kil oranının kum oranına nazaran düşük olmasıyla tanınıyorlar. Uzmanlarca "hafif toprak" namıyla sınıflandırılan kumlu topraklar kireç taşı, granit ve kuvars kayaçlarının zaman içerisinde yaşadığı aşınma ile oluşuyor. Üzerinde çalışması en basit toprak olarak nitelendirilen kumlu topraklar, içerisindeki suyu ivedilikle tahliye etmelerinden ötürü bilhassa ilkyaz sezonunda bol su talep ediyor. Yağışlı geçen kış günlerinde ise kumlu toprakların sulanma isteği azalıyor.
Killi Toprak
Toprak tipleri arasında tanınırlığı fazlaca olan killi topraklar, yapılarının yaklaşık dörtte birini oluşturan kil sebebiyle bu şekilde isimlendiriliyor. Kış ayları süresince ıslak ve serin biçimde bulunan killi topraklar, yaz mevsimi içerisinde kuruyup çatlayabiliyor. Kil pareleri fasılalarındaki mevcut boşluklar sayesinde, killi toprakların su tutma seviyesi hep yüksek seyrediyor. Bakım şartları diğer toprak cinslerine binaen bir miktar daha zahmet gerektiren killi toprakların drenaj seviyesi aşırı düşük oluyor. Bu sebepten ötürü killi topraklar üzerinde meyve ve sebze tarımı gerçekleştirmek için elverişli olmaktan çok uzak duruyor. Eğer mecburen de olsa killi toprak üzerinde ekin yapılacak ise organik madde takviyesiyle toprağın fiziki niteliklerinin iyileştirilmesi tavsiye ediliyor.
Siltli Toprak
Randıman oranı en yukarılarda olan toprak cinslerinden birisi olarak gösterilen siltli topraklar, kuvars ve pek zarif uzvi parçaların birleşerek meydana getirdiği minerallerden oluşuyor. Tıpkı kumlu topraklar gibi tanecikli bir yapıya sahip olan siltli topraklar, öteki toprak tiplerine nazaran daha uzun bir zaman süresince nemi bünyesinde hapsedebiliyor. Drenaj nitelikleri açısından da iyi bir toprak çeşidi olarak tanımlanan siltli topraklar bilhassa nemli durumdayken işlenmesi basit olmasından dolayı dikkat çekiyor. Killi topraklardan farklı olarak siltli topraklar her ne kadar su tutma özelliğine sahip olsalar bile kohezyona uğramıyorlar.
Kireçli Topraklar
Üzerinde çalışması en zor toprak tipi olarak adından söz ettiren kireçli topraklar, içeriğinde kil, kireç, taş, humus ve kum barındırıyor. Su geçirgenliği düşük seviyede olan kireçli topraklar aynı zamanda kalın bir katmana sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Ekim çalışmaları için pek tavsiye edilmeyen kireçli topraklar, kuru bir yapıya sahip olmalarından ötürü fazlaca sulama ve gübreleme işlemi talep ediyor.
Tebeşir Toprak
Kalsiyum karbonat ve kireç oranı çok yüksek olan tebeşir topraklar, alkali yapılarıyla biliniyor. Ekim yapılması için pek önerilmeyen bu toprak tipinin asidik hale getirilmesi olanaklar dahilinde görülmüyor. Bu sebepten ötürü illa ki tebeşir topraklarında ekim gerçekleştirilmesi elzem olursa alkali özelliği olan topraklarda yetişmesi mümkün olan bitkiler tercih edilmesi gerekiyor.
Humuslu Toprak
Suyu bünyesinde barındırma kapasitesi hayli yüksek olan humuslu topraklar, muhtevasında bulunan yüksek orandaki uzvi maddeler yardımıyla bitkilerin gereksinim duyduğu vitamin ve mineralleri sağlıyor. Kara toprak namıyla da anılan humuslu toprakların bu ismi almalarındaki temel sebep koyu kahverengiye çalan rengi olarak biliniyor. Humuslu toprak hemen hemen tüm bitki türlerinin yetişmesine uygun olmasıyla bitki severler tarafından çokça tercih ediliyor.