Organik Gübreler
Yarım asırdan beri tarımsal üretimde randımanı artırmak adına kullanılan yapay gübrelerin ve bitki ilaçlarının, doğaya ve insanlara zararlı oluğu biliniyor. Daha fazla mahsul elde etmek adına yapılan bu besleme ve ilaçlama faaliyetlerinin toprağı zehirleyerek, verimsizleştirdiği ve söz konusu topraklar üzerinde yetiştirilen meyve ve sebzeleri tüketen insanların sağlığının uzun vadede risk altında olduğu uzmanlarca vurgulanıyor. Bu kapsamda hem doğa hem de insan sağlığına dost biçimde gerçekleşen organik tarım faaliyetlerinin önemi git gide artıyor. Bir tarım ürününün organik olması için karşılaması gereken kriterler aşağıdaki şeklide sıralanıyor;
Organik Gübrelerde Olması Gereken Kriterler
- Bitkinin ekiminden toplanmasına kadar, insan sağlığını tehdit edici özellikleri bulunan kimyevi gübre, bitkisel ilaçlara başvurulmaması gerekiyor.
- Üretim safhasının başından sonuna değin denetlenmesi ve sürdürülebilirlik ilkesine uygun şekilde hareket edilmesi gerekiyor.
- Tabiat dostu organik mahsuller imal eden tesisin, uluslararası geçerliliği olan akreditasyon kuruluşları tarafından sertifika ile onaylanması önem arz ediyor.
Bitkilerin beslenmesi adına önemli bir memba olarak gösterilen organik gübreler, çeşitli canlıların kalıntıları ve atıklarından meydana geliyor. Organik maddeler yaratılışlarına binaen farklı miktarlarda Azot(N), Fosfor(P), Potasyum(K) ve diğer gıda maddelerini içeriyor. Bitkilerin beslenme sürecine katkı sağlayan önemli organik gübreler arasında; besi hayvanı gübresi, yeşil gübreler, şehir atığı gübreleri, kompostlar, ticari organik gübreler, mezbaha atıkları üst sıralarda gösteriliyor. Bahsi geçen gübrelerin kaynakları doğada yüksek ölçüde bulunuyor. Bünyelerinde barındırdıkları gıda maddesi oranı çok olmamasına rağmen, bu tip organik gübreler, bitki toprağının hava alabilmesi ve yine toprağın suyu hapsetme seviyesinin arttırılması hususunda önemli rol oynuyor. Organik gübrelerin uygulanacağı oran ve dönemin doğru şekilde seçilmesi gerekiyor. Zamanın seçilmesinde; bitki toprağının yapısı ve tarım yapılacak bölgenin iklimsel olanakları ile yağış durumu, belirleyici faktörler olarak dikkat çekiyor. Kaba toprak yapısına sahip, bol yağış alan beldelerde, organik gübreleme işlemi için yaz mevsimi başlangıcı tercih ediliyor. Tam tersi ince yapılı toprakları olan, az yağışlı kurak bölgelerde ise organik gübreleme faaliyetine sonbaharda başlanıyor.
Besi Hayvanı Gübresi
Besi hayvanlarının gübreleri çoğunlukla büyük oranda su, bir miktar organik madde ve eser miktarda inorganik maddeye ev sahipliği yapıyor. Besi hayvanı gübrelerinin yapısında bulunan Azot ve Potasyum Oksit, bitkilerin form kazanmasına yardımcı oluyor. Besi hayvanı gübresi;
Bitki toprağının fiziki, kimyevi ve biyolojik niteliklerine etki ederek, toprak içinde organik madde oluşmasına imkân veriyor ve mikroorganizma işlemlerinin çabuklaşmasını sağlıyor.
Toprağın, suyu içerisinde tutma kapasitesini yukarıya çekiyor ve nebatların gıda maddelerini muhafaza etmesine katkı sağlıyor.
Toprağın hava almasına olanak vererek, toprak içerisinde meydana gelebilecek sıkışmaları engelliyor.
Bitkinin, içine yerleştirildiği toprağın, asidik derecesinin düzenlenmesi hususunda yardım ediyor ve bitki köklerini daha basit şekilde büyütüyor.
İyi Gübre Nasıl Olmalı?
Bitki toprakları, fosfor ve potasyumu anında emip bünyesine kabul ediyor. Azottan ise muhtevasında bulundurduğu üre sebebiyle toprak ile buluşmasından bir süre sonra faydalanabiliyor.
Besi hayvanı gübrelerinin kalitesini belirlemek adına en önemli etken olarak içeriğindeki sıvı gübre miktarı olarak gösteriliyor. Bahse konu olan gübrenin karışımındaki sıvı gübre oranı fazlaysa, gübre kaliteli sınıfında değerlendiriliyor.
Organik maddelerden oluşan yataklığın türü ve oranı da gübrenin kalitesinin belirlenmesi adına önemli faktörlerden birisi olarak sayılıyor.
Bitkiler, besi hayvanı gübresinde bulunan sıvı formdaki azottan yüzde otuz oranında yaralanırlarken, katı haldeki azotu ise yüzde altı oranında değerlendirebiliyorlar.