Bitki literatüründeki latince ismi Monstera Deliciosa olan Deve tabanı bitkisi doğal yaşam alanı Güney Amerika yağmur ormanları olmakla birlikte günümüzde yoğun olarak Panama ve Meksika’nın çeşitli tropikal alanlarında yayılım göstermektedir. Büyük ve lezzetli yapraklara sahip olan bitki latin dilindeki adını Devasa Canavar anlamına gelen Monstera ve lezzetli manası bulunan Deliciosa kelimesinden alır. Aynı zamanda delikli yaprakları bünyesinde barındıran Deve tabanı İngilizler tarafından Delikli İsviçre Peynirine benzetildiğinden İngilizcede Swiss Cheese Plant olarak nam salmıştır.
Anavatanı Güney Amerika olan Deve tabanı bitkisi pitoresk görünümü ve bakım şartlarının zor olmaması nedeniyle iç mekanlarda yetiştirilen süs bitkileri arasında popüler hale gelmiştir. Uzun ömürlü olan bitkinin yetiştiren kişilere uğur getirdiğine dair güçlü bir inanç mevcuttur. Deve tabanı yaprakları moda dünyasında Hawai Gömleği olarak bilinen giysiye ilham vermesiyle de bilinmektedir.
Deve Tabanı Bitkisinin Özellikleri
Deve tabanı bitkisinin en belirgin özelliği, yapraklarının delikli olmasıdır. Bu delikler, bitkilerin yağmur ormanlarında yetiştiği ortamlarda, yaprakların daha fazla ışık almasını sağlar. Deve tabanı bitkisinin yaprakları, koyu yeşil renkte ve derimsi bir dokuya sahiptir. Yaprakların uzunluğu 30-60 cm arasında değişebilir.
Deve tabanı bitkisi, güneş ışığını doğrudan almayı sevmez. Gölge veya yarı bölge bir ortamda yetiştirmelidir.
Deve tabanı bitkisi, düzenli olarak sulanmalıdır. Yaz aylarında haftada 2-3 kez, kış aylarında ise haftada bir kez sulama yapılmalıdır.
Deve tabanı bitkisi, nemi seven bir bitkidir. Yapraklarına düzenli olarak su püskürtülmesi, nem ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olur.
Deve tabanı bitkisi her ortamda gelişim gösterir fakat bitkinizi şımartmak isterseniz haftada bir defaya mahsus olmak üzere ona nem banyosu yaptırabilirsiniz. Bunun en tabii metodu banyolarımızda sıcak su kullanımı neticesinde oluşan doğal buharlı ortamdır. Şayet olanağınız var ise piyasada bulunan nem makinelerinden de satın alabilir ve bitkinize 30 cm. uzaktan sağlıklı bir buhar banyosu yaptırabilirsiniz.
Deve tabanı bitkisi, 2-3 yılda bir saksı değişimi gerektirir. Saksı değişimi, ilkbahar aylarında yapılmalıdır.
Hemen hemen her bitki gibi Deve tabanları da dinlenme döneminde olmadığı ilkbahar ve yaz mevsimi boyunca ayda bir kez gübre takviyesi ile daha ihtişamlı bir forma sahip olabilirler. Gübreleme işlemi büyüme ve kök sağlığını teşvik eder ve bitkiyi kışa hazırlar. Kış aylarında gübreleme yapılmamasının temel nedeni bitkilere dinlenmeleri için zaman vermektir
Meyvesi ve yaprakları lezzetli olmasına rağmen içinde oksalik asit olması sebebiyle bazı insanlarda alerjik reaksiyona neden olabilmektedir.
Deve tabanı bitkisi, doğal ortamında yarı epifit bir haldedir. Yani yaşamının bir kısmını başka bir bitkiyi konak olarak kullanmak suretiyle geçirir. Filizleri uygun bir konak ağaç bulana kadar yağmur ormanı zemininde sürünür ve söz konu ağaca tırmandığında yapraklanmaya başlar.
Deve tabanı Bitkisinin Faydaları
Deve tabanı bitkisi, sadece dekoratif bir bitki değildir. Özellik ile üst solunum yolu hastalıklarına karşı alternatif bir çözüm olarak tercih edilebilecek bir bitki türüdür. Bronşit, zatürre, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklarla mücadele için kullanılabilir.
Kapalı ortamlarda Deve tabanı yaprakları havadaki toksinleri emerek havanın daha taze bir hale gelmesini sağlarlar.
Mantar, mayasıl, çıban veya sedef gibi cilt ve deri hastalıkları için Deve tabanı yapraklarından merhem yapılmaktadır
Kronik öksürük tedavisi için Deve tabanı bitkisine sıkça başvurulduğu bilinmektedir.
Bitkinin huzur veren görüntüsü vasıtasıyla stresi azaltmaya yardımcı olduğu bilinmektedir.
Deve tabanı Bitkisi Nasıl Çoğalır?
Deve tabanı çiçeğini çoğaltmak isteyen bir yetiştirici için birden fazla yöntem mevcuttur. Bu yöntemler sırasıyla; tepe çelikleri, gözlü gövde çelikleri ya da daldırma yöntemi olarak söylenebilir.
Tepe çelikleri ile çoğaltma uygulamasında en iyi verim yaz aylarında alınmaktadır. Özellikle Haziran ayı içerisinde olgunlaşmış bir yaprak uç sürgünlerinden kesilmek suretiyle torf ve kumdan oluşturulan karışıma dikilir. Yaklaşık olarak 30 gün zarfında çelikte köklenme işlemi başlar.
Gözlü gövde çeliği kullanılarak gerçekleştirilen çoğaltma metodunda ise bitkinin gövde kısmından en az bir göz olacak biçimde çelik ölçülerek kesilir. Bir ay sonunda köklenen çelik yaz ayları içerisinde bitkiden kesilerek kenara ayrılır.
Daldırma yönteminde ise yılın ilk ayı olan ocak ayında sürgünlerden birisinin köklendirme yastığında üzeri torf kullanılarak örtülür. 15-21 gün içerisinde boğumlardan kökler uç vermeye başlar. Bundan sonraki süreçte ise yeni köklü bitkiler elde edilebilir