Böcek Ve Sinek Yiyen Bitkiler Hakkında Bilinmeyenler
Ana vatanı Amerika Birleşik Devletleri’nin Doğu Kıyısında bulunan Karolaina eyaletindeki subtropikal sulak alanlar olarak gösterilen sinek yiyen etobur bitki, botanik literatüründe Dionae muscipula şeklinde tanımlanıyor. Çatısı altında üç cins ve yaklaşık yüz seksen türe ev sahipliği yapan Droseraceae (Sundew) familyasının en meşhur türü olan sinek yiyen etobur bitki, halk arasında Venüs sinekkapanı (Venus flytrap) namıyla da anılıyor. Bitkinin üzerinde mutabakata varılan bu toplumsal adı, Roma mitolojisinde yer alan aşk ve güzellik tanrıçası Venüs’e atıfta bulunuyor. Sinek yiyen etobur bitkinin bağlı olduğu cins olan Dionaea cinsinin ismi ise Antik Yunan mitolojisinde, güzelliğiyle dillere destan olan Afrodit’in annesi Dione’a dayanıyor. Sinek yiyen etobur bitkinin türünü, temsilen seçilen Latince ‘’muscipula’’sözcüğü ise fare kapanı anlamına geliyor. Yani basit bir çıkarım yapmamız gerekirse, sinek yiyen etobur bitki, sahip olduğu pitoresk görüntüsüyle avlarını etrafına toplayıp avları yanına yaklaştığında onları bir fare kapanı gibi yakalayan bir tabiata sahip diyebiliyoruz.
Dünya tarihi içerisinde sinek yiyen etobur bitkiye dair ilk kayıtlı belgeye 2 Nisan 1759’da Kuzey Carolina sömürge valisi Arthur Dobbs’un İngiliz botanikçi Peter Collinson'a yazdığı bir mektupta rastlanıyor. Bahse konu olan mektupta Arthur Dobbs sinek yiyen etobur bitki için şu ifadeleri kullanıyor: ‘’Kendisine doğru yaklaşan her şeyi algılayabilecek kadar duyarlı ve sinekleri yakalayıp yiyen bir tür ile karşı karşıyayız. 34. enlemde yetişiyor ama 35. enlemde büyümüyor. ‘’ böcek yiyen çiçeğin, bitki bilimi camiası içinde tanımlanmasına vesile olan iki şahsiyet ise 1768 senesinde gerçekleştirdikleri mektuplaşmalarla John Ellis ve Carl Linnaeus oluyor.
Günümüzde iç mekânlarda salon bitkisi olarak popüler bir konumda kendisine yer bulan böcek yiyen bitki, uzun yaşam süresiyle ve her yıl çiçek açmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Beyaz renkli, estetik görünümüyle bitki severleri cezbeden çiçeklere sahip olan sinek yiyen etobur bitkinin, taç yaprağının tabanından kenarlara doğru uzanan parlak yeşil damarlara sahip yaprakları bulunuyor. Talep ettiği bakım olanakları kendisine sağlandığı takdirde 20 yıl gibi uzunca bir süre bitki severlere eşlik eden böcek yiyen etobur bitki, bu yönüyle öteki bitki türlerinden ayrışıyor. 2016 senesinden itibaren nesli tükenmekte olan nebat türleri listesine eklenen sinek yiyen çiçek, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına sebep olan en önemli iki husus aşırı toplama ve habitat tahribatı olarak gösteriliyor.
İhtiyaç duyduğu gıdanın bir kısmını topraktan alan sinek yiyen etobur bitkinin, diğer besin kaynakları ise; karıncalar, böcekler, çekirgeler, sinekler ve örümcekler oluyor. Canlı organizmaların böcek yiyen etobur bitki tarafından sindirilmesi adına en az 72 ila 120 saat gerekiyor. Çok sistematik bir avlanma ritüeline sahip olan böcek yiyen etobur bitkisi, avını algılamak için saç benzeri uzantılarını kullanıyor. Söz konusu av, yalnızca birkaç saniye arayla art arda iki saç teline benzer uzantıya dokunursa sinek yiyen bitkinin ağzı kapanıyor. Bu zor yanılan reseptörler sayesinde sinek yiyen etobur bitki, rüzgâr yoluyla kendisine temas eden rastgele bir dal parçasına veya bir yağmur damlasına duyarlılık göstermiyor. Sinek yiyen bitki gerçek bir avı ağzında kıstırdığında vücudu eş zamanlı olarak bir sindirim sıvısı salgılıyor. Böylece, böcek yiyen etobur bitki avını daha ağzında iken sindirmeye başlıyor.
Sonbahar süresince tıpkı soğukkanlı hayvanlar gibi kış uykusuna yatarak dinlenmeye çekilen sinek yiyen bitkinin bu dönemde suya olan ihtiyacı azalıyor. Geri kalan dönemlerde toprağının kuru hale gelmeden sulanması gereken böcek yiyen etobur bitkisinin içinde bulunmaktan en fazla haz duyduğu toprak tipi; nemli ve asidik topraklar olarak gösteriliyor.
Etiketler: Böcek Yiyen Bitki, Sinek Yiyen Bitki, Böcek Yiyen Çiçek, Sinek Yiyen Çiçek
Mayıs 03, 2024
Listeye dön