Ana yurdu Meksika olan Atatürk çiçeğinin, Antik Aztek Medeniyeti mensupları tarafından çeşitli materyalleri, kırmızı renge boyamak adına kullanıldığı biliniyor. Toplum içerisindeki yanlış inanışa karşın herhangi bir zehirli maddeyi bünyesinde ihtiva etmeyen Atatürk çiçeğinin, evcil hayvanların ve küçük çocukların bulunduğu hanelerde yetiştirilmesinde sakınca görülmüyor. Bununla birlikte, Atatürk çiçeğinin gıda amacıyla tüketilmesi, uzmanlarca tavsiye edilmiyor. Genellikle, kırmızı renkli olan Atatürk çiçekleri halk arasında meşhur olsa da esasen beyaz, krem rengi, pembe, mor, turuncu ve sarı tonları içeren türlerinin var olduğu kaydediliyor. Aynı anda birden fazla renge sahip olan Atatürk çiçeği türleri de mevcutken, bahse konu olan bitkinin toplamda 100’den fazla türü olduğu kabul ediliyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde ticari amaçla en fazla yetiştirilen süs bitkisi olma unvanını elinde bulunduran Atatürk çiçeği, söz konusu ülkenin ekonomisi içerisinde 250 milyon dolarlık hacme sahip oluyor. Talep ettiği bakım şartları sağlandığı takdirde üç metreye kadar boylanabilen Atatürk çiçeği, özellikle Hristiyanlar için kutsal bir bayram olan Noel’in kutlama aşamasında süsleme faaliyetleri için Kuzey ülkelerinde sıkça tercih ediliyor. Yaprak döken çiçekli bitkiler arasında olan Atatürk çiçeği, kış aylarında çiçek açmasıyla dikkat çekiyor. Yıldız şeklindeki yaprak **brakteleriyle Atatürk çiçeği, İtalyanca'da Stella di Natale ve Almanca'da Weihnachtsstern ifadeleri dahil olmak üzere birçok dilde Noel Yıldızı olarak bilinirken, Meksika'da Kutsal Gecenin Çiçeği olarak da anılıyor. Atatürk çiçeğinin büyük renkli brakteleri genellikle çiçek yapraklarıyla karıştırılıyor, aslında onların sadece yaprak olduklarını unutmamak gerekiyor. Atatürk çiçeği, her yaprak braktesinin merkezinde bulunan ve cyathia adı verilen minik, sarı meyveye benzer yapılar şeklinde göze çarpıyor.
Torf yönünden zengin, hava ve su sirkülasyonuna olanak veren, soft yapılı topraklarda konumlandırılmaktan haz duyan Atatürk çiçeğinin gereksinim duyduğu toprağa, bahçe marketler aracılığıyla kolayca ulaşabiliyorsunuz. Bu tip topraklar genellikle Bitkisel Sihirli Toprak ismiyle bahçe marketlerimizde satılıyor. Drenaj özellikli, altından su tahliye delikleri bulunan saksılar seçmeniz, Atatürk çiçeği yetiştirirken işinizi kolaylaştırıyor. Uzmanlar, Atatürk çiçeği büyütürken kullanacağınız saksının senede bir kere değiştirilmesini öneriyorlar. Bu noktada bitkinin gelişeceğini hesaba katarak her yeni satın alınacak saksının, eskisinden bir boy büyük olmasına özen göstermeniz gerekiyor. Aksi halde, kökleri büyüyen ve boylanan Atatürk çiçeğiniz yaşamak için yeterli alanı bulamıyor.
İç mekânlarda salon bitkisi olarak yer alan Atatürk çiçekleri iklim şartları uygun olan bölgelerde peyzaj bitkisi olarak da değerlendiriliyor. Sıcak bölgelerde yaşamayı seven Atatürk çiçeğini açık alanda yetiştirmek isteyen kişilerin, kış aylarında en düşük sıcaklığın beş santigrat derece olduğu bir beldeye dikmeleri önemli. Hava değişimine karşı da direnci yüksek olmayan Atatürk çiçeğinin bu tip durumlarda hızlı şekilde yaprak döktüğü biliniyor.
Kış aylarında, ihtiyacından fazla miktarda sulama işlemine maruz kaldığı takdirde mantar oluşumu riski barındıran Atatürk çiçeğini sularken dikkat etmek gerekiyor. Sulama faaliyetleri alanında sıkıntı yaşamamak adına rutin bir düzene geçilmesi işinizi kolaylaştırıyor. Bu sayede belli aralıklarla, aynı ölçüde suyla buluşturduğunuz Atatürk çiçeğinizin yanlış sulama nedeniyle zarar görmesini engelleyebiliyorsunuz.
Doğrudan güneş ışığından uzak tutulması gereken Atatürk çiçekleri için ülküsel manada en iyi konumlandırma dolaylı güneş ışığıyla baş başa kalabileceği, biraz serin ortamlar olarak gösteriliyor. Bahar sezonunun sonundan başlayarak ilkyaz mevsiminin ilk günlerine doğru yapraklarını döken Atatürk çiçeğini bu safhada budamanız ideal bir tercih oluyor. Uzun vadede daha sağlıklı ve daha güçlü bir Atatürk çiçeğine sahip olmak adına budama işlemi büyük ehemmiyet taşıyor.