Mucize Bitki: Aloe Vera
Bir bitki düşünün; hem yapraklarının arasında nazik bir jel saklasın hem bu jel insan yaşamının çoğu alanında mucizeler yaratsın.
Aloe vera bitkisi, literatürde geçen ismiyle tıbbi sarısabır, Asphodelaceae familyasına ait iki bölümlü bir bitkidir. Jel kısmının olduğu iç ve dış kabuğu olarak tanımlanır. Aloe veranın keşfi, insanlık tarihinin çok eski günlerine uzanır. Bu nedenle insan ile olan ilişkisi daima yakın olmuş, faydalarıyla birlikte günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir.
Aloe veranın tarihçesi nedir?
Kesin rakamlar ile keşfi bilinmiyor olsa da aloe vera tarih kaynaklarında ismi geçen en eski bitkilerden bir tanesidir. Antik Mısır ve Çin medeniyetlerinde, tıbbi amaçla kullanıldığı için tedavi kayıtlarında ismi yer almıştır. Çeşitli merhem yapımında kullanılmış ve hatta karşımıza nadiren çıkan antik yemek kitaplarının leziz yemeklerinde de tariflere eklenmiştir. (Günümüzde aloe veranın yemekler ile kullanılmaması gerektiğini öneren uzmanların olduğunu ve genel kanının, bu jelin insan sindirim sistemi için pek uygun olmadığını belirtmeliyiz.)
Neredeyse dünyayı fethederek adını altın harflerle savaş tarihine kazıyan Büyük İskender’in de aloe vera ile yakın bir bağı olduğunu biliyor muydunuz? Efsane der ki, ustası Aristo kendisine savaşta yaralanmış askerlerinin tedavisinde aloe vera jelinin kullanması gerektiğini salık vermiş. Büyük İskender de Socotra’da (günümüzde Yemen sınırları içerisinde yer alan bir ada) bu tavsiyeye uyarak fethi ardından askerlerinin yaralarında aloe verayı kullandırtmış. Herhangi bir merhem yolu ile mi yoksa direkt uygulama ile olduğunu elbette ki bilemiyoruz; bu bilgi, tarihin tozlu sayfalarına karışıp gitmiş…
Bir diğer efsane isim ise, güzellik nedeniyle akıllara sıklıkla gelen ve günümüzde dahi onun kullandığı yöntemlerin uygulandığı Kleopatra. Güzeller güzeli Kleopatra, günlük olarak aloe vera jelini yüz ve vücuduna sürerek genç ve diri kalmayı hedeflemiş. Öyle ki, Antik Mısır’da aloe vera tamamıyla Tanrısal bir görünüm ve ölümsüzlük ile ilişkilendirilmiş. (Gertrude Baldwin, Manvitha and Bidya, 2014.) Hal böyle olunca, Kleopatra’nın bu bitkiyi tercih etmiş olması hiç de şaşırtıcı değil.
Yakın geçmişte ise aloe veranın ismi, 1944 yılı ile anılmıştır. İnsanlık adına oldukça üzücü bir savaşın yaşandığı bu yılda, Japonlar atlattıkları bombaların ardından yaralarına aloe vera jelini sürerek iyileşmek istemişler.
Yararları saymakla bitmeyecek aloe vera jeli, tıpkı bugün gibi farklı nedenlerle kullanılmış.
Aloe vera jelinin kullanım alanları nelerdir?
Literatür adı gibi medikal bir bitki olan aloe vera ilaç sanayisinin değerli bitkilerindendir. Özellikle jel kısmında bulunan 10’un üzerinde mineral, vitamin ve aminoasit içermesi, bitkiyi vazgeçilmez kılar.
Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), aloe vera bitkisini “Seçilmiş Tıbbi Bitkiler” kategorisine sınıflandırmıştır.
Aloe vera bitkisi hakkında ilginç bilgiler…
İngiliz Kraliyet Bahçıvanlık Derneği tarafından özel bir ödüle sahiptir.
“Aloe” kelimesi, Arapçada “daha iyi parıldamak” gibi bir anlama sahiptir. “Vera” ise Latincede “gerçek” anlamını taşır.
Aloe vera jelinin %95’i sudan oluşmaktadır.
Sümer medeniyetinin bulunan tabletlerinde, aloe verayı içmenin içi temizlediğine, arındırdığına dair bir inanç mevcuttur.
İspanyol bilim adamları, incecik bir kat aloe vera jelinin yemeklerin üstlerine sürülerek dolap ömürlerinin uzadığını keşfetmiştir. Araştırmada üzümler kullanılmış, jelsiz üzümler 7 gün içerisinde bozulurken jel ile kaplı olanlar 35 gün taze kalmışlar.
Birleşik Krallıkta bulunan bir veterinerlik okulu, aloe vera jelini at ve köpek ameliyatlarında kullanarak, 18. ve 19. yüzyıla ait veteriner kayıtlarının gerçek olduğunu ispatlamış.
Aloe vera evde nasıl bakılmalıdır?
Evde aloe vera yetiştiriciliği, faydalarını bilen veya ev ya da balkon dekorasyonlarına yeni bir soluk getirmek isteyen bitki sevenlerin en merak ettiği konulardan bir tanesidir. Aloe vera büyütmek, bitkinin ihtiyacı olan asgari koşullar sağlandığında kolaylıkla yapılabilir. Kendi kendisine yetebilen, üstelik insanları da jeliyle ödüllendiren kusursuz bir şifa bitkisidir aloe vera.
Aloe vera temini: Evinizde bakmayı düşündüğünüz aloe vera bitkisinin elbette ki sağlıklı olması en gerekli olan husustur. Düzenli bakımının yapılmış olması ve sizlere de bu konuda yardımcı olması gerekir. Bahçe Market’in İstanbul içerisindeki şubelerini ziyaret ederek veya web sitemiz üzerinden online sipariş ederek, aloe vera bitkisini temin edebilirsiniz.
Bakımı nasıl olmalıdır?
Aloe vera bitkisi için toprak seçimi nasıl olmalıdır?: Yemyeşil, diri yapraklı aloe vera bitkisine sahip olabilmek adına ilk yapılması gereken, organik bir toprak seçilmesidir. Humuslu ve mineral bakımından zengin topraklar, bu güzel bitki için ideal seçenektir. Bahçe Market ile evlerinize gelen aloe vera bitkisinin toprağı bu özelliklere sahiptir. Bitkiyi çoğaltmak için ihtiyaç duyduğunuzda, toprak çeşitlerimizi ziyaret ederek bitkiniz için uygun olan toprağı edinebilirsiniz.
Aloe vera konumlandırılması ve bulunduğu ortam nasıl seçilmelidi?: Güneşi pek seven aloe vera, eğer iç mekanda bakılacaksa muhakkak aydınlık bir alana yerleştirilmelidir. Fakat pencere önü gibi direkt güneş ışığına maruz bırakılacağı bir konumda olmamasına dikkat etmelisiniz. Çünkü aloe vera, özellikle yaprakları tek yönde güneşe uzun süre bakarsa mutsuzluğunu kuruyarak belli edecektir. Öğle vakti haricinde, özellikle de sabahları bitkiyi çevirerek tüm bölgelerinin güneşe doyduğundan emin olabilirsiniz.
Aloe vera bitkisi için uygun sıcaklık nedir?: Birçok bitkide olduğu gibi, ne çok ne sıcak olarak nitelendirebileceğimiz bir ortam onun için yeterli olacaktır. Aloe vera, - 7° soğukluğa kadar dayanıklılık gösterir. Ancak hava değişikliklerinden etkilenebilir. Bu nedenle rüzgar alabileceği bir konumda bulundurulmamalıdır.
Aloe vera bitkisi nasıl sulanır?: Şanslı bir bitki olan aloe vera, çok fazla suya ihtiyacı olan bir bitki değil. Ancak haftanın belirli günlerinde (1-2 gün), aynı saatlerde temiz içme suyu ile köklerinin sulanması gerekir. Aloe vera sulanırken yapraklarına hiçbir şekilde suyun değmemesi gerektiğini atlamamalıyız. Bitkinin yaprağına değen su onları çok olumsuz etkiler ve uzun vadede çürümelerine yol açar.
Mevsim değişimlerinde ise (özellikle kış ise) haftada yalnızca bir gün sulanması yeterlidir.
Evinizde veya ofisinizde baktığınız aloe vera bitkisinin düzenli sulamasını sağlama konusunda sıkıntı yaşıyorsanız, Bahçe Market akıllı saksı modellerine göz atarak bu problemi ortadan kaldırabilirsiniz. Akıllı saksı, zamanlayıcı ayarı ile bitkinin ihtiyacı olan suyu hiç aksamadan ona verecektir.
Aloe vera saksısı nasıl olmalıdır?: Bahçe Market’in birbirinden eşsiz, farklı renkli ve dış yüzeyli saksılarına bir göz atarak, dilediğiniz saksıyı seçmeniz mümkündür! Tercihen saksının tabaklı olması iyi bir seçenektir. Fazla sulamanın yan etkisini gidererek, suyu tabağında toplamalıdır.
Gür yapraklı ve eşsiz aloe vera bitkisi ile, içerisinde kimyasal olmayan doğal saç, cilt ve vücut serumları ve kremleri hazırlayabilir, doğallığa dönüşümü evde, başucunuzdaki aloe vera ile başlatabilirsiniz!