Afelandra - Zebra Çiçeği Bakımı : Evde Zebra Bitkisi Yetiştirme Rehberi

Halk arasında zebra çiçeği ismiyle de bilinen afelandra çiçeğinin ana vatanı Amerika kıtasının Güney ve Kuzey bölgeleri olarak gösteriliyor. Yabani doğadaki örneklerine en fazla Brezilya Federal Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan yağmur ormanlarında rastlanan afelandra çiçeği, doğru bakım uygulamaları eşliğinde bir buçuk metreye kadar boylanabiliyor. Hâli hazırda çatısı altında iki yüz altı adet farklı alt türe ev sahipliği yapan afelandra çiçeği, sahip olduğu göz alıcı güzellikteki yaprakları sebebiyle evlerine veya işyerlerine estetik anlamda zenginlik katmak isteyen bitki severler tarafından çokça tercih ediliyor. Yapısı gereği bünyesinde zehirli maddeler barındıran afelandra çiçeğini evcil hayvanların ve küçük çocukların bulunduğu ortamlarda bakılması pek önerilmiyor. Bu güzel çiçeği iç mekân salon bitkisi olarak büyütmek isteyen doğa aşıklarına yönelik olarak hazırladığımız mini bakım kılavuzundaki bilgilerin takip edilmesi ve uygulanması, uzun vadede sağlıklı ve uzun ömürlü, diğer adıyla zebra bitkilerine sahip olunmasını sağlıyor.

Afelandra Çiçeği - Zebra Bitkisi İçin Uygun Toprak Seçimi ve Hazırlığı

Yetiştirme toprağı hususunda hayli seçici olan afelandra çiçeğinin mutlak suretle iyi drene edilmiş topraklarda büyütülmesi gerekiyor. Talep ettiği toprağın nitelikleri sukulent toprağına benzeyen afelandra çiçeğini konumlandırmak için hazır toprak karışımları alabileceğiniz gibi kendiniz de özel bir toprak karışımı oluşturabiliyorsunuz. Afelandra çiçeğinin toprağını bizzat düzenleyen bahçıvanların, bu şirin çiçeğin toprağını süzek hale getirmek adına pomza taşı, çakıl taşı, vermikülit, cocopeat ve pertlit gibi malzemelerden yaralandıkları bilinirken, zebra bitkisini alt kısımlarında ihtiyaç fazlası sulama suyunun tahliye edilmesine yarayan drenaj delikleri bulunan modern saksılara dikilmesi, saksı toprağının dengesini sağlamakta bir başka önemli çözüm yolu olarak dikkat çekiyor.

Afelandra Çiçeği - Zebra Bitkisi İçin Doğru Güneş Işığı İpuçları

Maksimum gelişim seviyesine erişebilmesi için günde en az saat filtrelenmiş formdaki dolaylı güneş ışığından yararlanması önerilen afelandra çiçeğini, balkonların veya terasların köşe kısımlarına ya da pencerelerin pervazlarına yerleştirmeniz doğru bir tercih olarak gösteriliyor. Bilhassa güneşin en tepe noktada olduğu öğle saatlerindeki kavurucu özellikteki güneş ışıklarından korunması gereken zebra bitkisi, bu tip güneş ışıklarına uzun süre maruz kaldığı takdirde, kök kısımlarından başlamak üzere kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

Afelandra Çiçeği - Zebra Bitkisi Sulama İpuçları : Ne sıklıkla Sulanmalı?

Talep ettiği su miktarı mevsimsel olarak farklılık gösteren afelandra çiçeği, sıcak yaz günlerinde haftada en az iki kez, bol su ile sulama işlemine tabi tutmanız tavsiye edilirken, bitkinin büyüme seyrinin yavaşladığı soğuk kış mevsiminde haftada bir kez toprağını kurutmayacak kadar su ile buluşturmanız yeterli oluyor. Afelandra çiçeğinin sulama rutinini bozmamak adına her zaman aynı miktarda suyla ve aynı zaman aralıkları içinde sulamanız büyük önem arz ediyor. Sulama suyunun ısısı ve asidik derecesi hususunda da hassasiyeti bulunan zebra bitkisini oda sıcaklındaki, yumuşak Ph ölçüsüne sahip su ile sulamanız tavsiye ediliyor.

Afelandra Çiçeği Gübreleme Rehberi: Doğru Gübre ve Uygulama Zamanları

Verimli bir şekilde büyümesi için dışarıdan ekstra gıda ile beslenmesi gereken afelandra çiçeğini gübrelemek için en ideal zaman, ilkbahar ve yaz mevsimleri olarak gösteriliyor. Doğa aşıklarının çoğunlukla zebra bitkisinin toprağına, sulama suyu ile karıştırılan yavaş salınımlı sıvı bitki besinleri kattıkları bilinirken, kış boyunca zebra bitkisi gübreler aracılığıyla beslenmesi gerekmiyor.

Afelandra Çiçeği - Zebra Bitkisi Budama : Sağlıklı Büyüme İçin Püf Noktaları

Dallarının üst bölümündeki çiçekleri solmaya başlayınca budanması tavsiye edilen Zebra bitkisi, doğru budandığında, çiçeklenme döneminde daha gür yapılı hâle geliyor. Budanan afelandra çiçeklerinin yaralanan kısımlarının içine hava akımının girmemesi gerekirken, bu durumu engellemek adına soğuk silikon, mum ya da yakıcı özelliği bulunmayan yapıştırıcılardan faydalanıldığı biliniyor.